Metaları fetiş olmaktan çıkarmak: Bakım Manifestosu
Bakım emeğinin kadınlar nezdinde çocukluktan itibaren kurulan şefkatli ve fedakâr olmak gibi nitelikler sebebiyle ve ilerleyen yaşlara hazırlanırken “kadınlık rolleri” kapsamına alınan en doğal yöntem ve işlevlere sahip, aynı zamanda “üstün yetenekli bakıcılar” a dönüştüğünü söylemek için uzun uzadıya araştırmalara en azından bu yazı açısından gerek yok.
Paris Komünü’nün 150. yılı ve Fransız siyaseti
Komün ölmedi evet, ama Versailles’ın torunları da hâlâ hayatta! Kira borçları silinen kiracılara karşı mülk sahiplerini savunmaya devam ediyorlar…
2014 ve sonrası Türkçede oluşan feminist literatüre giriş
2010’lu yıllar bağımsız feminist örgütlenmelerin zayıfladığı yıllar aynı zamanda AKP’nin aileci, muhafazakâr ve yeni liberal politikalarla kadınları kuşattığı yıllar.
Ayhan Yalçınkaya: Aleviler kimlikçilik batağında yüzüyor
Kimlik ile kimlikçiliği birbirine karıştırmamak gerekir. Kimliğin neyi, nasıl yaptığı ile kimlikçiliğin neyi, nasıl yaptığı birbirinden farklıdır. Benim itirazım özel olarak kimlikçiliğe ilişkin...
“Aleviler ve Sosyalistler” Üzerine Aykırı Düşünceler
Aşağıdaki yazı, Ayhan Yalçınkaya ve Halil Karaçalı’nın derlediği “Aleviler ve Sosyalisler, Sosyalistler ve Aleviler – Bir karşılaşmanın Kenar Notları” adlı kitap için neredeyse tam bir yıl önce yazılmıştı.
‘Aleviler ve Sosyalistler’ Kitabı Üzerine
Kitabın tam adı şöyle: ‘Aleviler ve Sosyalistler, Sosyalistler ve Aleviler Bir Karşılaşmanın Kenar Notları, (Derleyenler: Ayhan Yalçınkaya Halil Karaçalı, Dipnot Yayınları, 2020, Ankara, 377 s.
Aleviler ve Sosyalistler, Sosyalistler ve Aleviler’e Karşı İki Yazara Karşı - 1
Halil Karaçalı ile birlikte derlediğimiz ve Dipnot Yayınları tarafından yayınlanan kitabımıza karşı, kitabımıza yazılarıyla katkıda bulunan iki yazar, Sayın Demir Küçükaydın ve Sayın Dr. İsmail Beşikçi tarafından iki yazı kaleme alındı.
Kendini tanımlama gücü üzerine
21. yüzyılda bunu hala söylemek zorunda olmak utanç verici olmakla birlikte, biz de herkes kadar insanız ve başta yaşam hakkı olmak üzere bir canlı olmaktan doğan ve hiçbir koşulda devredilemeyecek ve vazgeçilemeyecek haklarımız var.
‘Kadınca’ direnişlerin tarihini dolaysızca anlatmanın gücü: Derve
7 kadının yaşadıkları üzerinden 50 yıllık geçmişi, aslında bugünün nasıl “bugün” olduğunu görüyoruz Jînda Zekioğlu’nun Derve kitabıyla…
Bir Paris Komünü kitabı: Louise
Henri Gougaud’un "Komün’ün Anarşist Kadını/ Louise" kitabı Dipnot Yayınları tarafından okurla buluştu. Louise Michel’in esin kaynaklarını ve teorik altyapısını da irdeleyen kitap, onun yetişme çağını, dönemin izlekleriyle, sosyal koşullanışlarıyla ve siyasal biçimlenişleriyle de harmanlayarak okura sunuyor.
Kadınlardan kadınlara hikâyeler: 5 Güçlü itiraz
Her angaryayı yapmasına rağmen iş yerinde hak ettiği terfiyi erkek bireye kaptırandan, yakın arkadaşının tecavüzüne uğrayan kadına… Hikâyeler, hikâyelerimiz oluyor. Dedik ya, hissi bir ortaklık. 5 feminist sosyalist kadın yazardan kadınlara; toplumsal gerçekçilikten deneysel arayışlara uzanan üslup ve yaklaşımlar eşliğinde bizi toplumsal cinsiyet ilişkilerini anlamaya ve sorgulamaya davet eden farklı bir eser.
Duysal Tuncer: Gündem gelişmeleri kullanacağımız imajları etkiliyor
Tasarımcı Duysal Tuncer ile kapak tasarımını, tasarımın sanatla ilişkisini ve beslendiği kaynakları konuştuk. Tuncer, "Tasarımcıya en çok katkı sağlayan da bu öğrenme merakının varlığıdır" dedi.
Bizim hikayemiz: Kadın Öyküleri
Birinin eşi, kız kardeşi, sevgilisi olmanın ötesinde bir isme; kendisinden beklenenlerin ötesinde yetenek ve becerilere, kimileri imkan vermese yahut “yeteri kadarından” fazlasını istemese de zekaya ve iradeye sahip olan kadınlar doğan her yeni günde yeni ve zorlu bir mücadeleye adım atıyor.
68’li yıllar: Paris sokakları, barikatlar, gösteriler...
Yavuz Önen'in Dipnot Yayınları tarafından yayımlanacak otobiyografisi, aynı zamanda solun ve toplumsal hareketlerin yakın dönemdeki tarihini içeriyor. Kitaptan kısa bir pasaj sunuyoruz.
Barikatların filozofu: Frantz Fanon
Fanon beşeri ilişkilerin çarpık olduğu, siyahların siyahlıklarına - beyazların beyazlıklarına hapsolduğu dünyayı tersine çevirme arzusundadır. O yalnızca yazmak işiyle ilgilenmemiş, sahaya inerek siyahîlerin özgürlüklerini kazanmalarını sağlamak ve tahakküm altındaki insanları kurtarmak için barikatta yer almıştır. Marx’ın deyimiyle, dünyayı yorumlamakla kalmamış aynı zamanda düzeltmek ve yeniden kurmak için savaşmıştır.
Vurduğu keklikle yüzleşmek!
Mesela televizyonlarda gösterilen “Hatırla Sevgili” ya da “Bu kalp seni unutur mu” gibi diziler tadında özgün anlatı malzemeleri ben buradayım diyor. Hem zaten Yavuz Önen de bu işlerin hiç yabancısı değil.