AYŞEN UYSAL
EVRENSEL, 24 Mart 2021
Artık 22 yılı aşan bireysel Fransa tarihimde, Louise Michel’in fotoğraflarını Paris’te hiç bu kadar yoğun bir biçimde görmemiştim. Hemen her yerde Komün’ün Anarşist Kadını karşımıza çıkıyor. En başta da görkemli Paris Belediye binasında. Bu ilginin nedeni, bu yıl Paris Komünü’nün 150. yılı olması. Çok sayıda yayınevi tarihin bu önemli dönemeci ile ilgili kitaplar yayımladı, kitabevleri Komün ve Komün’ün, başta Louise Michel olmak üzere, önemli aktörleri üzerine yayımlanmış kitaplardan oluşan Komün köşeleri/stantları oluşturdu.
Yetmiş iki gün süren Paris Komünü sırasında, kız ve erkek çocukları için okul zorunlu ve ücretsiz hale getirildi, kilise ve devlet işleri birbirinden ayrıldı, kadın erkek eşitliği, katılımcı demokrasi yaşama geçirildi, kiralar ertelendi. Bütün bu uygulamalarla sosyal bir devletin temelleri atıldı. Ancak, bildiğiniz üzere, Komün Versailles ordusu tarafından 21-28 Mayıs haftasında kanlı bir biçimde bastırıldı ve uygulamalar uzun ömürlü olamadı. Ancak bu kısa ömür onu, Paris kent tarihinin kurucu bir ögesi olmaktan alıkoyamadı. Bugün hâlâ Paris, kısa ömrüne rağmen Komün’ün belirgin izlerini taşıyor. Mekansal olarak da siyaseten de. Zira, Komün’ün 150. yaşı Fransa’da genelde siyaseti, özelde de solu böldü. Bu bölünmeye istinaden, Libération gazetesi, Komün’ün doğum günü olan 18 Mart tarihinde, ilk sayfasında, Komün günlerinden bir barikat fotoğrafı ile birlikte, “1871-2021. A gauche, La Commune en commun? (Solda, Komün müşterek mi?)” manşetini attı.
Komün, her şeyden önce sol ve sağı karşı karşıya getirdi. Paris Belediye Meclisindeki sol üyeler, 18 Mart’tan başlayarak, iki ay boyunca çok sayıda etkinlikle Komün’ün 150. yaşını kutlamak isterken, sağ ise basit bir anma yapılıp geçilmesini, bu başkaldırının idealize edilmemesini istiyordu. Sağın talebi, kutlama değil, anma yapılmasıydı. Komün kutlamaları karşısında sağ siyasetin argümanları tanıdık: Salgın ortamında bu kutlamaları yapmak çok gereksiz, toplumu bölüyor, Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo siyaseti ideolojikleştiriyor, vs. Sağın bütün bu sert çıkışlarına rağmen, şubat ayı başında Mecliste yapılan tartışmadan, çoğunluğu elinde bulunduran sol galip çıktı. 18 Mart-28 Mayıs 2021 tarihleri arasında Komün’ün 150. yılı sergiler, tiyatro oyunları, konferanslar, müzik dinletileri ile kutlanacak. Bu etkinliklerin ev sahibi Paris Belediyesi. Belediye binasının Rivoli Caddesi’ne bakan tarafında, etkinliklerin yapıldığı kısmın girişinde, şu günlerde 150. yıl coşkusunu hissetmek ve görmek mümkün. Belediyenin Web sayfasında da Komün ile ilgili belgeseller ve dokümanlar var.
Komün bugünlerde sadece sağ ve sol arasındaki fay hatlarını derinleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda solun farklı renkleri arasındaki çizgileri de belirginleştiriyor. Komünistler, sosyalistler ve çevreciler arasındaki çizgileri. Onlar arasında da Komün’ün mirasına sahip çıkma yarışı var. En iyi mirasçı kim? Şimdiye kadar bu mirası daha çok Komünistler sahiplenirken, bugünlerde çevreciler de Komün’ün aslında liberter bir dönem olduğunu ve bu dönemi romantikleştirmeden, onun paylaşım ve demokrasi değerlerine sahip çıkmak gerektiğini dillendirmeye başladılar.
Anlayacağınız Komün deneyimi bu günlerde Paris’te siyaseti yeniden biçimlendiren tarihi bir dönemeç olmaya devam ediyor. Sağıyla soluyla. Bir yanda, Paris’te Federeler Duvarı önünde her yıl tekrar edilen “Komün ölmedi” sloganı, diğer yanda “Bu olay bizi uzun zamandır zehirliyor” diyen sağcı belediye meclis üyelerinin kutlamalar karşısında aldığı tavır… Komün ölmedi evet, ama Versailles’ın torunları da hâlâ hayatta! Kira borçları silinen kiracılara karşı mülk sahiplerini savunmaya devam ediyorlar…