Yazılar

"Bıçağın Üstüne Düştü"

Asiye Müjgan Güvenli'nin yazdığı, hapishaneden gerçek hayat hikâyelerini içeren Elinden Kaza Çıkan Kadınlar, Dipnot Yayınları tarafından önümüzdeki günlerde basılıyor. Kitabın önsözünü ve hikâyelerden birini Tadımlık olarak sunuyoruz...

Üretim, Düzenleme, İsyan: Osmanlı tarihyazımı ve ATÜT üzerine tartışmalar

E. Attila Aytekin'le Dipnot Yayınları tarafından yayımlanan çalışması 'Üretim Düzenleme İsyan'ı konuştuk. Aytekin, "Osmanlı’da bir burjuvazinin olmadığı iddiasını yanlış buluyorum" dedi.

Hikayesi anlatılanlar yaşamaya devam eder

Terk Etmedi Sevdan Beni! Kurtuluş Kendini Anlatıyor başlıklı dizinin sekizinci kitabında kitle örgütlerinde faaliyet yürüten siyasi kadrolardan sekiz kişiyle yapılan görüşmeler yer alıyor.

Aijaz Ahmad ile röportaj (10 Mart 2005 – ODTÜ)

Marksist kuramın önemli isimlerinden Aijaz Ahmad'ı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Kendisiyle 10 Mart 2005 tarihinde yaptığımız söyleşiyi Praksis'in 13. sayısında yayımlamıştık. Söyleşiyi sitemizden okuyabilirsiniz.

İdris Baluken'in yeni kitabı Sincan’dan Edirne’ye Hasbıhal-Name' tadımlık bölüm

İdris Baluken'in 'Sincan’dan Edirne’ye Hasbıhal-Name' kitabı Dipnot Yayınları tarafından okurla buluşuyor. Kitaptan tadımlık bir bölümü sunuyoruz...

İdris Baluken | "Sincan'dan Edirne'ye Hasbihal-Name"

Baluken'in bugün kitapçılarda olacak üçüncü kitabı "Hapishanedeki beşinci kışımız bu. İki kelimeyle tanımlamama izin verilseydi 'direnerek yaşadık' derdim" cümleleriyle başlıyor.

#Di girtîgehê de nemîne, di malê de bimîne[1]

‘Ve senin evin dünyadaki en güvenli yerdir’ demiş Leylan’ın yazarı. Evîn, Kürtçede “aşk” demekmiş. Bu dönemde yazar Selahattin Demirtaş’ın da hapiste değil, evde kalması gerekmez mi?

Bakıma feminist ve eko-sosyalist bir bakış: Bakım Manifestosu

2020’de Covid-19 salgını koşullarında yazılıp yayınlanan ve Gülnur Acar Savran’ın akıcı Türkçesiyle okura kazandırılan Bakım Manifestosu, ‘evrensel bakım’a dayalı queer-feminist-ırkçılık karşıtı-eko-sosyalist bir siyasal tahayyül sunuyor.

Merih Cemal Taymaz: Siyasi-polisiye, solcu yazarların egemen olduğu bir alan

Polisiye edebiyatın yalnızca siyasi-polisiye türüne odaklanan romanları yayımlayan Dipnot Yayınları ekibinden Merih Cemal Taymaz ile siyasi-polisiye edebiyatı konuştuk. Tahmaz, "Siyasi-polisiye türü kitapların okuyucuya aktarmaya çalıştıkları şey temel olarak gerçeğin ya da gerçeklerin ifşasıdır.

A’dan Z’ye kolektif bir proje

Bu kolektif eserde ele alınan meseleler, Marx’ın düşüncesini genelgeçer bir entelektüel akçe olmaktan ya da dar politik gruplara ölü dogmalar dayatan bir basmakalıp kesinlikler seti olmaktan kurtaracak yeni teori ve politik koridorlara dönüştürüyor.

Yavuz Önen ve yepyeni bir otobiyografi anlatısı

Bu kitabı bilhassa 1980 sonrası nesiller okumalı. Ciltler dolusu yakın tarih okumaları yapmadan, neler yaşandığını, hiç değişmeyen memleketin siyasi iklimini, Türkiye'nin toplumsal-siyasal panoramasını öğrenmek için çok isabetli bir tercihtir Hayatı Sevdim kitabı

Marx’a yeniden bakış ama doğru bakış

Herkes için hayatın üretiminin ötesinden bir gerçek özgürlük payı varolur olmaz Marksizm kendi ömrünü tamamlamış olacaktır; onun yerini bir özgürlük felsefesi alacaktır.” O gün henüz gelmedi. Gelmesinin sonsuza kadar ertelenip ertelenmediğini göreceğiz.” Ölümsüz bir ışığın, bu kasırgalı çağı aydınlığa boğacağı” günün hiç gelmeyeceğini kim söyleyebilir ki?

Karnı tokların vicdanı ve Rosa Luxemburg

“Nihayet, büyük ölçüde erkek egemen bir nitelik taşıyan sosyalist hareket içinde bir kadın önder ve kuramcı olması toplumsal cinsiyet ile devrim üzerinde bazı yeni düşünceleri özendirmiş midir?” sorusu zihnimizde yankılanırken cevap gecikmiyor: Evet!

Erbaş: Şehir hastanelerine harcanan para cepte olsa aşı bulmak için kıvranmazdık

AK Parti iktidarının, “Modern, işlevli, şehirlerdeki sağlık sorunlarını çözecek” ifadeleriyle on yıl önce yükseltmeye başladığı şehir hastaneleri, maliyetleri ve sağlık alanına olumsuz etkileri nedeniyle hala tartışılıyor.

Buz gibi gerçeklerin altı kaval üstü Şişhane

Olmuş size “altı kaval üstü şeşhane” bir tüfek…. ''Altı Kaval Üstü Şeşhane'', zamanla “Altı Kaval Üstü Şişhane” olmuş. Alakasız durumlar, birbirine yakışmayan giysi ve uyumsuzluklar demek.

Güneşli güzel günlerin umudu: Leylan

Leylan, Selahattin Demirtaş’ın yazdığı bir Türkiye romanı. Demirtaş, güncel politikadan asla ayrılmayan sorunlar üzerinden dillendirdiği meramıyla dört duvar arasından “mutlu bir yusufçuk” havalandırıyor adeta.