21. Yüzyılda Değişen Toplumsal Hareketler
Bu çalışma dünya sistemi İle toplumsal hareketlerdeki değişim arasındaki bağlantıya odaklanmaktadır. 19. yüzyıldan 21. yüzyıla kadar toplumsal hareketlerde üç dalganın ortaya çıktığı iddia edilmektedir. Toplumsal hareket dalgaları üretim ilişkilerindeki, mücadelenin katılımcıları, amaçları ve yöntemlerindeki tarihsel değişimlere göre sınıflandırılmıştır. Bu sınıflamada Immanuel Wallerstein’in dünya sistemi olarak adlandırdığı kapitalizmin ekonomik ve toplumsal ilişkilerde yarattığı dönüşüm de belirleyicidir. 21. yüzyılda, küreselleşme ile birlikte kapitalizmin küresel hakimiyeti de artmıştır. Bu süreçte toplumsal hareketlerinin özgünlükleri ve alternatif seçeneklere vurguları açığa çıkmıştır. Bu değişimle bağlantılı olarak 21. yüzyıl toplumsal hareketlerinin sistem karşıtı yönlerini güçlendirecek sınıfsal bir tabanda örgütlenip örgütlenemeyeceği tartışılacaktır. Çalışmanın iddiası, 21. yüzyıl toplumsal hareketlerin katılımcılarının proleter bilince kavuşması ve oluşturulan dayanışma ağının örgütlü bir yapıya dönüştürülmesi ile küresel sistem karşıtı bir mücadelenin yürütülebileceğidir.
Leo Panitch ile Mücadele Stratejileri Üzerine Söyleşi
21. Yüzyıl İsyan Hareketlerinin Tarihselliği: Neoliberal Çitleme Dalgası, Müşterekler ve Yeni Kamu Uzamı Çerçevesinde Bir Değerlendirme
Bu makalede Aralık 2010’dan bu yana Tunus’tan Tahrir’e ve Occupy Wall Street’e, Puerta Del Sol’dan Takslm’e, oradan Sao Paulo’ya, Sofya’ya ve Saraybosna’ya dünyayı dolaşan İsyan hareketlerinin dünya-tarihsel önemi, müşterekler, (yeniden) müşterekleştirme ve yeni kamu uzamı tartışmaları çerçevesinde ele alınmaktadır. Yanıtı aranan temel soru ise bu süreçte açığa çıkan enerji, olanak ve birikimlerin kapitalizmden kurtuluşu sağlayacak siyasal devrimlerin yolunu döşemek için yeterli olup olmayacağıdır.
Brezilya’da Ekonomik Kalkınma, Toplumsal Değişim ve Siyasi Protestolar: İthal İkamecilikten 2013 Temmuz’una
Jessé Souza ile Brezilya Direnişi Üzerine Söyleşi
Adam Hanieh ile Orta Doğu Ayaklanmalarının Ekonomi Politiği Üzerine Söyleşi
Direnişin 20. Yıldönümünde EZLN: “Öteki Kampanya”nın Ardından Meksika Solu için Dersler
Zapatistaların “Öteki Kampanya”sı, Latin Amerika’da son dönemde toplumsal hareketlerle sol partiler arasındaki ilişkinin önemini gösteren en önemli örneklerden biridir. Zapatistalar “Lacandon Ormanlarından Altıncı Deklarasyon”un ardından, Meksika’nın 2006 seçimlerini protesto ederek, seçim siyasetinin ötesinde “başka bir siyaset yapma biçimi” geliştirmek için “Öteki Kampanya”yı başlattılar. Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu (EZLN/EjércitoZapatista de Liberación NacionalJ’nun bu girişimi aşağıdan yukarı örgütlenme biçimiyle alternatif bir sol program belirlemek ve yeni bir anayasa üzerine formül üretmek üzere geliştirilmiş yeni bir siyasi birlik arayışıydı. Ancak “Delege Sıfır” adıyla Meksika’yı baştan sona dolaşan Subcomandante Marcos, PRD (Demokratik Devrim Partisi) ve onun sosyalist adayı López Obrador’u o kadar sert bir retorikle eleştirdi ki, sonunda “Öteki Kampanya” PRD’nin seçim yenilgisinin esas sorumlusu haline geldi. Bu makale öncelikle EZLN’nin söz konusu seçim sürecinde oynadığı rolü incelemeyi, ardından EZLN-PRD ayrılığına yol açan temel nedenleri belirlemeyi amaçlamaktadır. Makalede öne sürülen düşünceye göre, Zapatistaların konumu solu iktidara taşıyıp taşımaması açısından değil, Meksika soluna ve daha genel olarak post-neoliberal dönemde Latin Amerika soluna içkin olan çelişkileri ortaya çıkarmış olması açısından önemlidir. Toplumsal hareketlerin bu süreçte oynadığı rol, seçim politikalarının ötesinde değerlendirilmeli ve Latin Amerika solunun çelişkileri bu süreçte toplumsal harekelerle sol partilerin kurduğu ilişkide aranmalıdır. Makale, “Öteki Kampanya”yla birlikte Zapatista hareketinde başlayan yeni dönemi bu açıdan incelemeyi ve EZLN’nin ortaya koyduğu direniş pratiğinin Meksika solunun geleceği açısından önemini göstermeyi amaçlamaktadır.
Dünyanın Atölyesinde Direniş Günlükleri: Çin Emek Hareketinin Dinamikleri
Bu çalışmada Çin emek hareketinin dinamikleri Çin’in 1980 sonrası hızlı kapitalistleşmesi bağlamında İncelenmektedir. Kavramsal olarak çalışma Çin emek hareketinin pazarlık gücünün yapısal ve örgütsel kaynaklarını tartışmaya açmaktadır. Çin emek hareketinin direniş stratejilerini ne gibi yapısal faktörlerin etkilediği, özellikle proleterleşme ve yarı-proleterleşme tartışmaları bağlamında incelenecektir. Emek hareketinin örgütsel gücü ise bu gücün unsurları ve son yıllardaki kazanımları üzerinden değerlendirilecektir. Sonuç olarak, bu yazıda hem yapısal hem de örgütsel dinamiklerin Çin emek hareketine sermaye ve bürokratik yapılar karşısında son yıllarda elde ettiği kazanımların ötesinde olanaklar sunduğu iddia edilmektedir.
Dört Dağa Sığmayan Kent: Dersim Üzerine Ekonomi-Politik Yazılar